son kertede…

Son Kertede, Ağustos 2024’te başlattığım, Marksist bir bakış açısıyla tarih ve felsefeyi ele alan bir podcast serisidir. Bölümlerini hem web sitemden hem de Spotify ve YouTube gibi platformlardan dinleyebilirsin. Son Kertede, aynı zamanda kişisel bir blog olarak da işlev görmektedir; fırsat buldukça, sosyalist web sitelerindeki Almanca ve İngilizce makaleleri Türkçeye çevirerek bu alanı zenginleştirmeye çalışıyorum.

Son Kertede yöntemini eylem için bir rehber niteliği taşıyan Marksizm’e borçludur. Marx’dan Lenin’e, Luxemburg’dan Lukács’a, Gramsci’den Zetkin’e, Benjamin’den Brecht’e, Losurdo’dan Jameson’a ve Hikmet Kıvılcımlı’dan Metin Çulhaoğlu ve Haluk Yurtsever’e kadar uzanan geniş bir yelpaze ona ilham verir.

Son Kertede sosyalizmin ve sosyalistlerin tüm tarihini sahiplenir, doğrularından olduğu kadar yanlışlarından da ders çıkarır. Ondan utanç duymaz, kimi “solcuların” dışarıdan ithal ettikleri suçluluk duygusunu paylaşmaz ama hata yapmayan kişinin ancak hiçbir şey yapmayan kişi olabileceğini de bildiğinden yeri geldiğinde yoldaşça eleştiriden geri durmaz. Ancak Jacobin veya David Harvey gibi 1917’nin ve temsil ettiklerinin “artık geride bırakılması gerektiği”ni söyleyenleri ve “Sovyetlerin mirasının canavarları uzak tutan bir sarımsaktan daha itici, kokuşmuş bir miras olduğunu” iddia edenleri yoldaş bellemez.

Materyalist tarih anlayışına göre, tarihte son kertede belirleyici etken, gerçek yaşamın üretimi ve yeniden üretimidir. Marx da ben de bundan daha fazlasını asla ileri sürmedik. Bundan ötürü, herhangi bir kimse bunu ekonomik etken biricik belirleyici etkendir diyerek bozarsa, bu önermeyi anlamsız, soyut, saçma bir söze dönüştürüyor demektir. Ekonomik durum temeldir, ama üstyapının çeşitli öğeleri -sınıf savaşımının politik biçimleri ve sonuçları, örneğin başarılı bir çarpışmadan sonra yenen sınıfın koyduğu anayasalar vb. hukuksal biçimler, özellikle de bu gerçek savaşımların onlara katılanların beyinlerindeki yansımaları, politik, hukuksal, felsefi teoriler, dinsel görüşler ve daha sonra bunların dogma sistemlerine gelişmeleri- de tarihsel savaşımların gidişinde etkilerini gösterirler ve birçok durumda özellikle onların biçimini belirlerler.

– Friedrich Engels’in Joseph Bloch’a mektubundan (1890)